2- V12.5.3’ü açmadan önce otomatik update’i kapatın
A) \Browser\updater.exe dosyasının ismini değiştirin updaterX.exe gibi birşey yapın mesela
B) Tarayıcıyı ayarlarında update diye aratın ve otomatik güncellemeleri kapatın
Tarayıcıyı kullanırken sağ üst köşede yinede güncelleme yapılsınmı diye istekler gelecektir kesinlikle kabul etmeyin
V12.5.6’daki bağlantı sorunları yeni güncellemelerle düzeltilecektir ama şahsen en az 4-5 versiyon sonra yeni güncelleme yüklemeyi düşünüyorum.
3- İsteğe bağlı – Tarayıcı geçmişini, giriş kayıtlarını vb. içeriği geri yükleyin
Bilgisayarınıza V12.5.3’ü yükledikten sonra önceki tor tarayıcı klasöründe yer alan “\Browser\TorBrowser\Data” klasör içeriğini yenisine kopyalayın. Tüm tarayıcı datalarınız yenisine kopyalanacaktır.
Birkaç gündür Türkiye gündemi 2022 KPSS sorularının sınav gerçekleşmeden önce çalınıp, yasa dışı marketler üzerinde satışa sunulduğu iddialarıyla çalkalanıyor. Twitter kullanıcıları tarafından paylaşılan bu görselde soruların 1.000 dolara (yaklaşık 7,3 XMR) satıldığı görülüyor.
Ayrıca görselde, “president” adlı satıcının ödeme yöntemi olarak Escrow seçeneği eklediği karşımıza çıkıyor. Escrow ile ödeme görselde belirtiği üzere, alıcının parayı ödedikten sonra ücretin direkt olarak satıcıya geçmemesi ve bir havuzda bekletilmesi sistemiyle çalışıyor. Bu sayede alıcı ürününü sağlıklı bir şekilde teslim alana kadar parası güvenli bir havuzda tutuluyor ve karşı tarafın dolandırıcılık ihtimali önemli ölçüde düşürülmüş oluyor.
kaynak: koinbulteni.com
Dark web , yeni milenyumun bir icadı gibi görünse de, tarihi sanıldığından çok daha eskilere uzanıyor. Birkaç öncü, dark web’i bugünkü haline, zararsız bir networkten doğrudan yasa dışı içeriğe sahip internetin gizli bir alanına dönüştürdü.
Erken günler
Dark Web’in özü olan anonim bir çevrimiçi iletişim ağı fikri, ARPANET’in yaratılmasıyla 1960’lara kadar uzanıyor.
1960’lar: ARPANET’in Oluşumu
İleri Araştırma Projeleri Ajansı Ağı olarak da bilinen ARPANET , 1960’lı yıllarda oluşturulmuş, internetin ve daha sonra karanlık ağın öncüsü olan deneysel bir bilgisayar ağıydı.
ARPANET fikri, bir ağdaki her bilgisayar arasında telefon bağlantısına ihtiyaç duymadan çok uzak mesafelerde bilgi paylaşma amacından doğdu. ARPANET, daha sonra cihazlar arasında iletişimi mümkün kılan network benzeri bir yapıya sahip olan bir bilgisayar iletişim sistemiydi.
ARPANET akademi dünyası için bir buluş olarak başlamış olsa da, süreç içersinde Soğuk Savaş ile uğraşan ordu, kısa sürede bunun için bir kullanım alanı buldu.
ABD Savunma Bakanlığı’nın bir kolu olan Gelişmiş Araştırma Projeleri Ajansı (ARPA), merkeziyeti olmayan, yalnızca merkezini yok ederek tüm ağları karartmaya çalışan düşmanlara karşı koruma sağlayacak, bilgisayar tabanlı bir iletişim sistemi aradı.
Bu, ARPA’nın Pentagon tarafından finanse edilen araştırma kurumlarındaki bilgisayarları telefon hatları üzerinden bağlamak için kullanılabileceği umuduyla ARPANET’i finanse etmeye başlamasına yol açtı.
ARPANET yıllar içinde hükümet tarafından daha da özelleştirilmiş hale gelse de, yine de esas olarak ülke çapındaki üniversitelerde çalışan araştırmacılara radikal deneyler yapma özgürlüğü veriyor. Bu durum, 1970’lerin başında ARPANET kullanan ilk yasadışı çevrimiçi işlemin kolaylaştırılmasından rahatlıkla anlaşılabilir .
Stanford öğrencileri, MIT’deki meslektaşlarıyla satış amaçlı esrar üretmek için Stanford Üniversitesi’nin Yapay Zeka Laboratuvarındaki ARPANET hesaplarını kullandılar.
ARPANET araştırmacıları bunun gibi cesur deneyleri deneme imkanına sahip olsa da, hükümetle hala güçlü bağları bulunuyordu. Bu, ARPANET’in kurucularının 1983’te ARPANET’i iki kısma ayırmasına yol açtı: askeri ve savunma teşkilatları tarafından kullanılacak MILNET ve ARPANET’in sivil bir versiyonu. Sivil versiyon, daha sonra İnternetin temelini oluşturdu.
Aslında hem karanlık ağ hem de ARPANET, güvenli gezinme amacıyla aynı hedefe odaklanır. Bundan dolayı dark web şaşırtıcı olmayacak bir şekilde birkaç on yıl içerisinde şekillenmeye başlamıştır.
1980’ler: Veri Cennetlerinin Yükselişi
İnternet, 1983’te dünyaya sunuldu ve dünya giderek daha fazla birbirine bağlanmaya başladıkça hızla popülerlik kazandı. Tüm İnternet popülaritesi ile birlikte, tüm verilerin nerede saklanması gerektiği ile ilgili sorular geldi. Cevap: “Veri cennetleri”
Veri cennetlerinin yükselişi, daha sonra karanlık web kullanıcılarının paylaştığı benzer bir endişe olan çevrimiçi gizlilik konusunda artan bir endişe gösterdi.
1990’lar: İnternetin Kamuoyuna Yayılması ve Yasadışı Müzik Akışının Yükselişi
1990’lar, İnternet patlamasının ve Dot-Com Bubble’ın on yılı olarak bilinir. 1991 yılının Ağustos ayında, İnternet nihayet halka açık hale geldi. Milyonlarca erken girişimci, kendileri için denemek için çevrimiçi platform oluşturmaya başladığı zaman, bu aynı zamanda bir devrim anlamına geliyordu.
90’lı yıllarda tercih edilen müzik tüketim yöntemi olan CD’ler, MP3 sıkıştırma biçimlerinin piyasaya sürülmesiyle birlikte, insanların kolayca yasadışı olarak CD’leri kopyalamaya başlamasına izin verdi.
Yasadışı olarak çalınan müziğin çevrimiçi olarak forumlara ve daha sonra Napster adlı bir müzik paylaşım sitesine girmesi uzun sürmedi . 2000’li yılların başında Napster’ın hızlı büyümesi, kolay ve kullanışlı olduğu için çevrimiçi satılan ürünlere yönelik olan talebi arttırdı.
İnsanlar, İnternet’in istedikleri her şeyi istedikleri zaman elde etmek için tek durak noktası olabileceğini fark etmeye başladıkça, çevrimiçi olarak daha fazla yasa dışı işlemin başlaması an meselesiydi.
Ayrıca 1990’lar aynı zamanda daha sonra karanlık ağa ana bağlantı noktası olarak hizmet edecek özel bir İnternet tarama ağı olan Tor’un erken gelişim aşamalarında olduğu zamanlardı.
2000: Freenet’in Yayınlanması
2000 yılında, dosyaları anonim olarak paylaşmanıza, gezinmenize ve “ücretsiz siteler” yayınlamanıza izin veren ücretsiz bir yazılım olan Freenet piyasaya sürüldü. Freenet, Tor kadar popülerlik kazanmasa da, anonim İnternet erişimi talebini canlandırmaya yardımcı oldu.
Freenet’in yaratıcılarının Tor’dan ilham alıp almadıkları net olmasa da, bu iki yazılım, I2P adlı bir başka yazılımla birlikte, anonim İnternet taramasına yaygın erişimin yolunu açtı.
2002: Tor’un piyasaya sürülmesi
Dark web’in tarihi hakkındaki konuşmalarda, dark web için bir mekan yaratmada etkili olan Tor’u göz ardı edemeyiz .
2002 yılında, özel bir İnternet tarama ağı olan Tor nihayet piyasaya sürüldü. Tor , İnternet’in çehresini sonsuza dek değiştirdi. Tor’un yaratıcıları, insanların özgürce ve anonim olarak internette gezinebilecekleri bir ortam yaratarak , İnternet’in göbeğinin kapısını açtı.
Tor’un yaratıcıları iyi niyetli olsalar da, icatlarının suç faaliyeti üzerindeki yaygın etkisini bilemezlerdi.
Tor’un Yükselişi
1960’lar-1990’lar, hem devletin gözünden uzak özel İnternet erişimi hem de arzu edilen herhangi bir içeriğe kolay erişilebilirlik için artan bir talebin karşılığıydı. Aynı zamanda bu iki talebin de cevabıydı.
Tor’un gelişimi 1990’larda başlasa da, 2002’de piyasaya sürülene kadar deep web tam olarak yaygın olamadı.
1990’larda, ABD Deniz Araştırma Laboratuvarı’ndaki (NRL) araştırmacılar David Goldschlag, Mike Reed ve Paul Syverson, İnternet’teki güvenlik eksikliği konusundaki artan endişeye yanıt olarak, trafiği İnternet üzerinden mümkün olduğunca anonim olarak yönlendirmenin bir yolunu geliştirmeye başladılar.
Kısmen İnternet’in ne kadar yeni olmasından kaynaklanan bu güvenlik eksikliği, hükümet izleme ve gözetimi hakkında sıkıntılar yarattı. Goldschlag, Reed ve Syverson, İnternet trafiğini anonim olarak birden çok sunucu üzerinden yönlendirmeyi ve yol boyunca şifrelemeyi amaçladı ve fikirlerini “onion router” olarak adlandırdı.
Tor 2002’de piyasaya sürüldüğünde, bilinçli olarak özgür ve açık bir yazılım olarak tutuldu. Bu, yazılımın isteyenler tarafından kolayca erişilebilir olması ve maksimum güvenlik için merkezi olmayan bir ağa güvenebilmesi gerekiyordu.
Tor popülerlik kazandıkça, kullanıcıları baskıcı hükümetler altında yaşayanların düşüncelerini yayınlamalarına ve kısıtlı web sitelerine özgürce erişmelerine izin vererek yaratıcılarından sansürü ortadan kaldırmaları talebini doğurdu.
Bu, Tor’un yaratıcılarını, kullanıcılarının devlet tarafından kısıtlanmış web sitelerine erişebilmeleri için tor ağının devlet güvenlik duvarlarını aşması için bir yol geliştirmeye ve çözüm bulmaya motive etti.
Ancak Tor geliştiricileri başka bir sorunla karşılaşlıyorlardı: platform oldukça karmaşık ve teknikti, kullanımı çoğunlukla teknoloji meraklısı kullanıcılarla sınırlanmıştı.
Bunu farketmeleri, Tor’un yaratıcılarının Tor’un erişilebilirlik sorunlarına bir çözüm geliştirmeye başlamasına yöneltti. 2 008’de Tor’u hem kolay erişilebilir hem de kullanıcı dostu hale getirecek bir Tor tarayıcısı geliştirilmeye başlandı. Tor tarayıcı piyasaya sürüldükten sonra, daha fazla deep web sitesinin ortaya çıkmaya başlaması sadece bir zaman meselesiydi.
Deep web’in Yükselişi
Tor gibi özel tarama ağlarının piyasaya sürülmesiyle, deep web sitelerinin koleksiyonları ve müteakip bir takipçi topluluğu tam olarak ortaya çıkmaya başladı.
Baskıcı hükümetler altında yaşayanların sansüre karşı geri adım atmalarına yardımcı olmak için birçok deep web sitesi oluşturulmuş olsa da , internette anonim olarak gezinebileceğiniz bir köşeye sahip olmanın cazibesi, yasadışı içeriğe ev sahipliği yapan deep web sitelerinin sayısında bir artışa neden oldu.
2009: Bitcoin’in Çıkışı
Kripto paralar icat edilmeden önce, müşterilerin potansiyel olarak binlerce kilometre uzakta olması ve tarafların havale, kredi kartı, paypal gibi sistemlerde kendilerini anonim ve rahat hissetmedikleri ve aynı zamanda iz bıraktıkları için deep debdeki yasa dışı işlemlerin tamamlanması zordu .
İşlemleri anonim olarak kolaylaştıran bir dijital para birimi olan kripto paralar, bu sorunun bir nevi çözümü oldu. 1990’lardan beri farklı kripto para birimi biçimleri geliştiriliyor olsa da, hiçbiri tutulmadı ve bitcoin gibi geniş kitleler tarafından kabul edilmedi.
Satoshi Nakamoto, Bitcoin’i oluşturdu ve çevrimiçi yasadışı işlemlerde bir devrim başlattı. Bitcoin, kripto para biriminin önceki sürümlerinin çözemediği sorunu çözdü, transfer işlemlerinin güvenilirliğini garanti altına alan blockchain sistemine sahipti.
Anonim işlemler sorununun çözülmesiyle birlikte, dark web’deki yasadışı satışlar resmen coştu.
2010: Arap Baharı
Dark web, 2010’larda yasadışı işlemlerde bir artış görse de, 2010’un sonlarındaki Arap Baharı sürecinde isyan eden halkların iletişimdeki sansürü aşmalarına yardımcı oldu.
Tor tarayıcısının piyasaya sürülmesi, anonim ağı bu süre zarfında ihtiyaç duyan kullanıcılar ve aktivistler için daha erişilebilir hale getirdi. Tor, yalnızca çevrimiçi kişilerin kimliklerini korumakla kalmadı, aynı zamanda kritik kaynaklara, sosyal medyaya ve engellenen web sitelerine erişimlere de izin verdi.
2013: Silk Road’ın Kapanması
2011 yılında bir blog , “yasadışı uyuşturucu alıp satmayı kullanılmış elektronik cihaz satın almak kadar kolay hale getiren” bir dark web pazarı olan Silk Road hakkında bir açıklama yayınladı . Bu açıklama, trafiğin doğrudan Silk Road’a çekilmesine yardımcı oldu ve satışları hızla artırdı.
FBI’ın bunu fark edip kapatmak için bir çalışma başlatması pek de uzun sürmedi. 2013’te FBI Silk Road’ı ele geçirdi ve tamamen kapattı. Silk Road’ın kapandığında 1 milyondan fazla kullanıcısı olduğu tahmin ediliyor.
Silk Road’ın popülaritesi, yasa dışı uyuşturucu talebinin ne kadar büyük olduğunu gösteriyordu.
2013: Snowden’ın ifşaları
Kitlesel gözetime karşı koruma araçlarına olan talep, kısmen 2013’teki Snowden ifşaatları nedeniyle ana gündem haline geldi . Tor, projesinin güvenliğini koruyarak Snowden’ın bilgi transferinde oldukça etkili oldu. Bu durum aynı zamanda Tor’un ne kadar güvenli ve sağlam olduğunu gösterdi.
Snowden süreci, Tor’un iyi şeyler için de kullanılabileceğini gösterdi.
2015: Playpen’in Kapatılması
CP dağıtımı için yaygın olarak kullanılan deep web sitesi olan Playpen, bir noktada 150.000 kadar kullanıcı topladı. Neyse ki site, FBI ve diğer ülkelerdeki ilgili kurumların ortak çabalarının ardından 2015 yılında kapatıldı.
Site artık mevcut olmasa da, popülaritesi, ne kadar ahlaksız olursa olsun, yasadışı içerik talebinin karanlık ağda oldukça yüksek olduğunu gösterdi.
Yıllar boyunca dark web’de, diğer yasa dışı pazar yerlerindeki büyük çaplı baskınlar da dahil olmak üzere, haber değeri taşıyan birçok olay gerçekleşmiş olsa da, bunlar dark web’in nasıl geliştiğini ve ne tür içeriğe ev sahipliği yaptığını gösteren önemli olaylardan bazılarıdır.
Çevrimiçi anonimlik talebi olduğu sürece, deep webde bunlar olacak.
Deep Web’in Geleceği
Deep web, bildiğimiz şekliyle İnternet’in çehresini sonsuza dek değiştirdi. İyi amaçlarla yaratılmış olmasına rağmen, deep web genelde kötü emellere hizmet ediyor. Bu da pek çok kişinin ister istemez güvenilirliği sorgulamasına neden oluyor.
Deep web, hükümet sansürüne karşı mücadele etmek ve siyasi aktivistlerin mesajlarını yaymalarına yardımcı olmak için kullanıldı, ancak birçoğu, çocuk pornografisine, uyuşturucu satışlarına, uyuşturucu satıcılarına ev sahipliği yapan karanlık ağın karanlık köşelerini okurken ürpermekten başka bir şey yapamıyor.
Deep webin geleceği belirsiz. Hükümetler kullanımı konusunda kısıtlamaya devam ettikçe ve yasa dışı faaliyetler zararsız kullanıcıları korkutup kaçırdıkça, önümüzdeki yıllarda deep webde potansiyel olarak büyük değişimler görebiliriz.
Yasadışı içerik barındıran bir deep web sitesi yaratıcıları , yetkililer tarafından algılanmamak için web sitelerini parolayla koruyabilir veya whitelist oluşturup bağlantıları ip adresleriyle kısıtlayabilir.
Deep webdeki en ilginç efsanelerden biridir red room siteleri
Kişi bir kurbanı odaya kapatır canlı yayını açar
İzleyiciler ücretini kripto para ile öder ve yayına izleyici veya emir verici olarak katılır
Yanında işkence tecavüz vb kurban üzerinde herşey uygulanır
Peki gerçekten böyle birşey varmı?
Açıkça söyleyelim, bu tarz bir site açtığını söyleyenlerin %99’u net olarak dolandırıcı
%1’lik bir ihtimalle bu şekilde videolara denk gelebilirsiniz ama sadece video, canlı yayın efsaneden ibaret
Çünkü canlı yayın açılması tor’un anonimlik özelliğini her iki taraf içinde ortadan kaldırır
Video kaydının satılması şeklinde yaptıkları oluyor
Ama bu kişilere karşı dünyadaki tüm polis ve istihbarat teşkilatları ortak hareket eder ve çok geçmeden yakalanırlar
Örneğin geçen yıllarda peter scully diye orospu çocuğunun teki bu videoları yayınladığı için Amerika, Almanya, Avustralya, Filipinler vs çoğu ülkenin siber birimlerinin ortak çalışmasıyla tutuklandı ve hapse atıldı